.....Prince bundan hiç emin değilim. Girmesem mi ki. İçerisi iğrenç kokuyo ve karanlık. Karanlıkta nasıl önümü görmemi bekliyorsun?
Sammie itiraz istemem bu senin için önemli. İçerisi ne kadar pis de koksa girdikten sonra bunu hissetmeyeceksin. Aslında hiç bir şey hissetmeyeceksin. Sadece shamanlık becerinle oradan kurtulabilirsin. Ayrıca mağara çıkışında ben seni bekleyeceğim merak etme.
Neee!!! Hiçbir şey hissetmeyecek miyim?! Şee... Prince ben sanırım evde birşey unuttum geri dönüp almam gerek....
der Sam ve geri çekilerek kaçmaya yeltenir. Fakat Prince onu yakalayarak;
Heyy!! Nereye gittiğini sanıyorsun sen bakayım. İçeri gireceksin ve çıkacaksın bu kadar basit işte. Tabii eğer tek aşkın Gaara'yı ikinci koruycun olarak istemiyorsan o başka...
Neee!!! Tamam Prince bu salak mağaraya giricem. Ne olursa olsun. Gaara bekle beni senin için giriyorum...
Aferin işte benim Sammie'm..
der Prince de içinden.. Tam o anda Sam birden;
Şeee... Prince peki yanımda bi tane el feneri götürsem olur mu?
Hayır.
Ama niyee?
Buraya furiokunu artırmak için giriyorsun shaman hislerini keskinleştirmek için...
Tamam tamam giriyorum... Eee şee.. Peki yanıma hiç mi yemek alamam?
Tabi ki hayır. Eğer şimdi girmezsen arkana öyle bir tekme basarım ki, mağaranın bu ucundan girer öbür ucundan çıkarsın anında...
Off tamam işte giriyorum...
diyerek Sam ileriye doğru bir adım atar. Mağaranın girişine geldiğinde arkasına döner ve Prince'e gülümser ve;
Gaara için...
der. Prince de Sam'e gülümseyerek;
Gaara için...
der. İçinden de;
İşte benim Sammie'm... Sonra görüşürüz Sammie...
der. Ve mağaranın çıkış tarafına doğru gider...
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Keşke buraya gelmeden önce kahvaltımı iyi etseydim. Bu kadar gün boyunca burada nasıl yaşayacağım. Sanırım bu mağaraya girip açlıktan ölen ilk kişi ben olacağım....
dedi kendi kendine ama mağaraya yeni girmiş olmasına rağmen kendi sesini bile duyamıyordu.
Hiçbir şey hissetmeyeceksin derken Prince bunu kastediyordu herhalde. Off karnım aç Geri dönsem mi acaba...
dedi fakat içindeki Sam ona;
Hayır Sam. Sen güçlü bir kızsın. Bu kadar çabuk pes edemezsin. Eğer edersen Gaara'yı unut. Onu istiyorsan sonuna kadar uğraşmalısın.
dedi. Sam bu sese kulak verdi çünkü şu anda duyabildiği tek şey, hissedebildiği tek şey buydu. Ve ardından;
Tamam. Artık pes etmek yok. Gaara senin için bunu başarıcam işte.
diyerek mağaranın daha da derinliklerine doğru yürümeye başladı....