Sam odasını tuttuktan sonra elinde bir paket cipsle ve diğer elinde birasıyla geldi yatağına uzandı, televizyonu açtı ve:
Prince ne izleyelim... Televizyonda hiç bişey yok... Makineyi takayım mı Prince of Persia oynayalım mı ne dersin? Ehuehe...
Beni öyle oraya buraya fırlatıp öldürmediğin sürece... Her zaman tamam diyorsun ama beni öldürmekten zevk alıyorsun. Tamam zaten ölüyüm ama benim de bir karizmam var demi yani... Bu arada Vizier'ı gebertme işi bu sefer benim ona göre..
Tamam Prince'jimm kıyamam ben sanaa.. Vizier'ı sen gebert...
dedi, ve çantasının içinden ps’sini aramaya başladı…
Nerede bu makine yaa… Yok hiçbir yerde.. Hey! Bunu buraya kim koydu?
diyerek cd’lerinin bulunduğu çantanın içinden bir cips paketi çıkardı.
Ben koymuş olamayacağıma göre Sammie, burada bir başkası da yok…
Ne yani ben mi koydum…
Geçen gün yediğin cips paketi değil mi o?
Aaa şeee… Evet… Herneyse… Nerede bu ps yaa….
Sammie, Sammie… Çok dağınık bi kız olduğunu sana daha önce söylemiş miydim?
Evet Prince, tam olarak 156 kez...
…Ve hala düzenli olmayı başaramadın…
Nolmuş yani ne var benim de düzen anlayışım böyle… Hah! Buldum sonunda.. Nerelerdeydin bakayım sen. İki saattir seni arıyorum…
Sammie, bir elektronik aletle konuştuğunun farkında mısın?!
Şşşt… Ona elektronik alet deme… Onun da duyguları var. Sonra hep kasıyor.
Tanrım sen şu kıza akıl fikir ver…
Hey! Eğer Vizier’ı gebertmek istiyorsan fazla konuşma da bana şu kabloyu uzat!
Emredersiniz!
Prince, bu bir emir değil rica…
Tamam tamam… Her neyse…
...Bir süre sonra Sam ps’sini kurmuştu. Ama şimdi yeni bir sorun vardı:
Eee şee.. Prince… Küçücük bir sorunumuz var…
Neymiş o?
Şee… Ben oyun cd’mi nereye koyduğumu hatırlamıyorum… İhihi…
Amaaan Tanrıımmm!!!!...........................